doblo vip premio
Onursal Yönetici
- Kayıt
- 16 Ekim 2009
- Mesaj
- 11.568
- Yaş
- 34
- Adı
- OĞUZ
- Kan Grubu
- A RH +
- Şehir
- İstanbul
- Modeli
- Araç Yılı
- 2015
- Renk
- BRONZ KAHVE
Amerika 7. Etap: Detroit
Ve Detroit Finali
Avrupa’da tam 7 ülke, daha doğrusu Türkiye’yi de sayarsak tam 8 ülkeyi 6 günde geçerek, 4.000 km yol için tam 60 saat yeni Doblo’nun direksiyonundaydım. Şaka değil, hiçbir yorgunluk, en küçük bir arıza ya da yol tutuş sorunu yaşamadık. Üstelik Balkanlar’da buzlu zeminlerde, Alplerde karlı rampalarda, İngiltere soğuğunda ters trafikte ilerledik. Doblo Premio’muzun 6 ileri vitesinin tüm oranlarını günde ortalama 10 saat izin verilen maksimum hızlarda görme şansımız oldu. 105 beygir gücü ve 290 Nm’lik maksimum torka sahip Turbo ve Intercooler’lı çok noktalı elektronik kontrollü Common Rail MultiJet direkt enjeksiyon motorunun bu kesintisiz sürüş boyunca nasıl hata yapmadığını, değişik irtifa, iklim ve sıcaklıklarda, çok farklı asfalt kaplamaları üzerinde, hatta değişen yakıt kalitelerinde ne derece sorunsuz hatta başarılı olduğunu memnuniyetle not ettik. Yakıt tüketimimizin de 6.3 litrelerde kalmasına da ayrıca çok sevindik. Ne de olsa binlerce kilometreyi ekonomik sürüş yapmadan geçerken harcamalarımızın ise çok da yükselmemesi gerekiyordu. Bu arada her yakıt doldurduğumuzda ekranda beliren 1.000 km menzil, çok hoşumuza gidiyordu.
Standardında bulunan ESP, ASR, ABS, EBD, yokuş kalkış destek sistemi Hillholder, ön koltuklardaki boynu koruyan aktif kafalıklar, sürücü ve yolcuların çevresini kuşatan hava yastıkları, lastik basınç sensörü TPMS, yol bilgisayarı, sesle de kumanda edilebilen dokunmatik ekranlı Uconnect multimedya sistemi, Türkçe konuşan navigasyon sistemi, çok fonksiyonlu direksiyon simidi ve altındaki hız sabitleme sistemi kumandası, Follow Me Home denilen gecikmeli sönen farları, elektrikli ön ve arka camları. Yani yeni Fiat Doblo, yüksek donanımlı binek otomobiller kadar konforlu ve güvenli bir Avrupa geçişi yapmamazı sağladı.
Ardından ABD’de Amerikan Doblo’yla, yani oradaki ismiyle RAM ProMaster City ile ithalat limanı Maryland eyaletinden yolumuza devam ettik. Kuzey Amerika’nın Kuzey Doğusunu etkisi altına alan kar fırtınası sebebiyle yolumuzu biraz uzatarak önce Virginia’ya, ardından Washington District of Colombia ve Delaware’e geçtik. Amacımız, sürüşümüzü kar yüzünden kapanan yollarda kesintiye uğratmadan devam ettirmekti. Yollar açılır açılmaz New Jersey’e direksiyon çevirdik ve Atlantik Okyanusu’nun kıyı şeridini takip ederek, kar yağışı henüz bitmiş olan New York’a ulaştık. Fakat, ilk kar fırtınası tam geçmeden ikincisi başlayınca, Boston yönüne değil, yine güney batıya doğru döndük ve buz tutmuş yollar üzerinde Pennsylvania eyaletini boylu boyunca geçerek Ohio’ya ulaştık. Bundan sonrası ise, son durağımız Michigan eyaletiydi. Aslında yolumuzu biraz daha uzatıp en az üç eyalet sınırı daha geçebilirdik, fakat kış şartları nedeniyle daha sağlıklı bir sürüş için orijinal planımızı bozmadık. Fakat, yine de 8 eyalet geçerek #DobloAmerikaya macerasının finaline gelmiş oluyorduk!
Detroit’e, Amerika’nın aslında daha doğrusu dünya otomotivinin başkentine ulaştığımızda Amerika Kıtası üzerinde tam 3.000 km geçtiğimizi ve 45 saattir direksiyonda olduğumuzu araç bilgisayarından okuyorduk.
#DobloAmerikaya sürüşümüz, böylece tam 7.000 km ve 105 saat olarak tamamlanıyordu.
Auburn Hills’teki FCA, yani Fiat Chrysler Automobiles Kuzey Amerika merkezine ulaştığımızda, Michigan eyaletini ikinci kar fırtınası vuruyordu. Yollarda birçok 4x4 araç bile zorla ilerlerken, şaka gibi fakat gerçekten bizim Amerikan Doblo, üstündeki tüm çekiş kontrol sistemleriyle savrulmadan, patinaj yapmadan, güvenle ilerleyebiliyordu.
Varış noktamız, FCA US LLC ismini alan Auburn Hills’teki dev Chrysler binası, bir otomotiv üretim ve teknoloji merkezi olarak, 2 kilometrekarelik alan üzerinde 490 bin metrekarelik aynı çatı altında dünyanın en büyük kompleksi olarak listeleniyor.
Bursalı Doblo’nun bu merkeze ulaşması, “tereciye tere satmak”la eş anlamlıydı. Yani dünyanın en büyük otomotivcisinden birine bir “Türk Malı” geliyordu.
Son dönem satışlarını yüzde 11.4 artırarak, Fiat Grubu’yla gerçekleşen “evlilik” sonrası artık kriz günlerini komple geride bırakan Chrysler’in ve diğer grup markaları Jeep, Dodge, SRT ve Mopar’ın arasında en çok RAM markası gelir getiren yüksek karlılık yapan birim olarak dikkat çekiyor.
#DobloAmerikaya macerasının finalinde bizi coşkuyla karşılayan RAM markası yöneticilerinin ilk soruları, “Araçta sorun oldu mu?” oldu. Cevabımız ise, “Sanıyoruz, fabrika verilerinin altında yakıt tüketimi gerçekleştirdik” idi.
RAM Truck markası Başkanı ve CEO’su Bob Hegbloom, RAM Truck markası Direktörü Becky Blanchard, RAM Commercial’ın başındaki David Sowers ve RAM Van’larının Baş Mühendisi Pete Milosavlevski ile sohbetimizde konumuz, Doblo’nun ABD ve Kanada pazarları için nasıl uyarlanmış olduğuydu. RAM markasının artık Ticari Araçlar birimi olduğu anlatılırken, pazardaki en büyük ihtiyacın, yani küçük işletmelerin ve profesyonellerin kullanacağı, ekonomik ve yeteri kadar büyüklüğü olan bir aracın eksikliğinin ortadan kaldırıldığı vurgulanıyordu.
Fiat Doblo’nun bugüne kadar milyonlarca adet üretilmiş olmasının, aracın nasıl başarılı bir fikir olduğunu kanıtladığı tekrarlanırken, bu tecrübeyi RAM logosuyla kullanmanın kendileri için çok büyük bir şans olduğu da belirtildi.
Kullandığımız Amerika Pazarı için hazırlanmış “Türk Malı” Doblo, RAM ProMaster City Tradesman Cargo ve SLT Wagon olarak iki farklı gövde tipiyle 60 yıl öncesinin Dodge Route Van ve Town Wagon modellerinden esinlenerek, RAM Commercial yani RAM Ticari Araçlar’ın talebiyle Kuzey Amerika pazarları olan ABD ve Kanada’nın istediği donanım ve regülasyonlara göre Tofaş’a ürettiriliyor.
Baltimore’da başlayan yolcuğumuzun ikinci etabında kullandığımız RAM ProMaster City ST Wagon, 2.4 litrelik 4 silindirli benzinli MultiAir motorlu ve 9 ileri otomatik şanzımanlı bir Doblo versiyonuydu.
Öncelikle belirtelim; ProMaster City beygir gücü tüm kataloglarda 178 HP olarak yazıyor. Fakat bu SAE değeri. Yani bizim kullandığımız DIN HP hesabına göre aracımız 137 kW, yani tam 186.3 beygir gücündeydi. Maksimum torku ise 174 lb.-ft yani bizim hesaplarımızla 236 Nm’ydi! Üstten tek eksantrikli SOHC silindir başına 4 supaplı sequential multiport elektronik enjeksiyonlu bu 2.360 cc’lik modern TigerShark motor ve 9 ileri şanzımanının diğer tüm Jeep modellerinde kullanıldığını da yeniden hatırlatalım. 10:1 sıkıştırma oranıyla ortalama 24 mpg, yani “1 galon benzinle 24 mil gider” tüketim verisine sahip olan ProMaster City’yi biz 29 mpg sarfiyat ortalamasına çıkarmayı da başardık. Üstelik maksimum 70 mph hız sınırlamalarında toleransla birlikte 75 mph yani 121 km/h ile giderken. Daha da açıkçası Amerikan Doblo’muzu büyük benzinli motoruna rağmen yüksek tempoda bile 8.1 lt/100 km ortalamayla yürütmeyi başardık. Diğer yanda Amerikan Doblo’nun bizdeki Maxi boyutlarında yani dingil mesafesi, orada kısa kasa şu an bulunmadığı için 310 cm olduğunu da hatırlatalım.
Bursa’da üretilen Doblo”lar Baltimore’a “van” olarak geliyorlar ve oradaki Chrysler Group Transformation Center’da “cargo van” olarak “upfit” ediliyorlar. ABD ithalat yasalarına göre, o pazara ticari araç ithal etmek mümkün olmadığı için, bizim Doblo’lar oraya binek halleriyle gidiyorlar ve orada ticari şekle modifiye ediliyorlar…
Sınıfının en yüksek yükleme kapasitesinin 4.000 desimetreküp ile ProMaster City’e ait olduğunu belirten RAM Ticari Araçlar Şefi David Sowers, 800 kg’lık yük kapasitesinin ve 1.3 tonluk çeki kapasitesinin rakiplerde olmadığının altını çiziyordu.
Defalarca Bursa’ya Tofaş Ar-Ge merkezine de gelmiş olan ve “Türk Malı” Doblo’muzun ProMaster City olarak uyarlanmasındaki projeyi yönetmiş olan baş mühendis Pete Milosavlevski’nin “Doblo alt yapısının yüksek potansiyeli, RAM’e geçişte işimizi çok kolaylaştırdı. Özellikle çok daha büyük ve ağır yeni motor ve yeni şanzıman uygulanırken, ön alt yapının modifikasyonunu kısa sürede tamamladık. Doblo konsepti, sanki ilk baştan tüm dünya için hazırlanmış!” sözleri ise, maceramızda nasıl sorun yaşamadan binlerce kilometreyi geçtiğimizin sanki başka bir açıklamasıydı. Milosavlevski, “Yüklü haliyle bile 100 mph yani 161 km/h hıza çıkabilen, yol tutuş kalitesini hiç bozmayan, her türlü meslek grubu için pratik bir taşıyıcı olan, aşırı sağlam bir kompakt van!” diye bizim Doblo’nun Amerikan şeklini özetliyor.
RAM Truck markası Başkanı ve CEO’su Bob Hegbloom ise, şu an için yılda 25 bin Tofaş üretiminin getirilmeye başlandığını, ancak RAM’in 2.200 bayisinden gelen taleplerin çok daha yüksek hedefler oluşturmaya başladığını ve bu ithalat rakamının çok yakında yukarılara doğru revize edileceğini söylüyordu. ABD pazarının en prestijli ticari araçlarını ürettiklerini anlatırken de, tüm dünyada kalitesini kanıtlamış olan Doblo’nun RAM logosuyla yepyeni bir başarı karnesi oluşturacağını duyuruyordu. Hegbloom, “Doblo’nun Avrupa’daki pazar liderliğini, Kuzey Amerika’da ProMaster City olarak devam ettireceğiz! Rakiplerinin bu güçlü ürünün performans/fiyat seviyesi karşısında duramayacakları ortada!” sözleri de, bizim Doblo’ya ne kadar güvendiklerini tarif ediyordu!
Bursa’da Tofaş’ta başlayan ve Auburn Hills FCA Amerika Merkezi’nde sona eren #DobloAmerikaya dayanıklılık sürüşümüz, gerçekten çok güzel tamamlandı. Sert kış fırtınaların içinden geçtiğimiz binlerce kilometre boyunca hiç hata vermeyen Doblo ve ProMaster City, tüm güvenlik ve konfor özellikleriyle bizim de sürüş hatası yapmamızı engelledi!
Keyifle, üstelik yorulmadan bu uzun yolculuğu tamamladık!
Sanıyoruz, yeni Doblo ve “Yeni Kıta”daki macerası, artık gerçek kullanıcıları tarafından da güzellikler içinde devam ettirilecek!
Doblo’muza, başarılarının devamını diliyoruz!
doblonun nekadar bşarılı olduğunu birkez daha gördük sürüş dnamikleri olarak sınıfıfnın en iyisi👍👍👍👍👍👍
Ve Detroit Finali
Avrupa’da tam 7 ülke, daha doğrusu Türkiye’yi de sayarsak tam 8 ülkeyi 6 günde geçerek, 4.000 km yol için tam 60 saat yeni Doblo’nun direksiyonundaydım. Şaka değil, hiçbir yorgunluk, en küçük bir arıza ya da yol tutuş sorunu yaşamadık. Üstelik Balkanlar’da buzlu zeminlerde, Alplerde karlı rampalarda, İngiltere soğuğunda ters trafikte ilerledik. Doblo Premio’muzun 6 ileri vitesinin tüm oranlarını günde ortalama 10 saat izin verilen maksimum hızlarda görme şansımız oldu. 105 beygir gücü ve 290 Nm’lik maksimum torka sahip Turbo ve Intercooler’lı çok noktalı elektronik kontrollü Common Rail MultiJet direkt enjeksiyon motorunun bu kesintisiz sürüş boyunca nasıl hata yapmadığını, değişik irtifa, iklim ve sıcaklıklarda, çok farklı asfalt kaplamaları üzerinde, hatta değişen yakıt kalitelerinde ne derece sorunsuz hatta başarılı olduğunu memnuniyetle not ettik. Yakıt tüketimimizin de 6.3 litrelerde kalmasına da ayrıca çok sevindik. Ne de olsa binlerce kilometreyi ekonomik sürüş yapmadan geçerken harcamalarımızın ise çok da yükselmemesi gerekiyordu. Bu arada her yakıt doldurduğumuzda ekranda beliren 1.000 km menzil, çok hoşumuza gidiyordu.
Standardında bulunan ESP, ASR, ABS, EBD, yokuş kalkış destek sistemi Hillholder, ön koltuklardaki boynu koruyan aktif kafalıklar, sürücü ve yolcuların çevresini kuşatan hava yastıkları, lastik basınç sensörü TPMS, yol bilgisayarı, sesle de kumanda edilebilen dokunmatik ekranlı Uconnect multimedya sistemi, Türkçe konuşan navigasyon sistemi, çok fonksiyonlu direksiyon simidi ve altındaki hız sabitleme sistemi kumandası, Follow Me Home denilen gecikmeli sönen farları, elektrikli ön ve arka camları. Yani yeni Fiat Doblo, yüksek donanımlı binek otomobiller kadar konforlu ve güvenli bir Avrupa geçişi yapmamazı sağladı.
Ardından ABD’de Amerikan Doblo’yla, yani oradaki ismiyle RAM ProMaster City ile ithalat limanı Maryland eyaletinden yolumuza devam ettik. Kuzey Amerika’nın Kuzey Doğusunu etkisi altına alan kar fırtınası sebebiyle yolumuzu biraz uzatarak önce Virginia’ya, ardından Washington District of Colombia ve Delaware’e geçtik. Amacımız, sürüşümüzü kar yüzünden kapanan yollarda kesintiye uğratmadan devam ettirmekti. Yollar açılır açılmaz New Jersey’e direksiyon çevirdik ve Atlantik Okyanusu’nun kıyı şeridini takip ederek, kar yağışı henüz bitmiş olan New York’a ulaştık. Fakat, ilk kar fırtınası tam geçmeden ikincisi başlayınca, Boston yönüne değil, yine güney batıya doğru döndük ve buz tutmuş yollar üzerinde Pennsylvania eyaletini boylu boyunca geçerek Ohio’ya ulaştık. Bundan sonrası ise, son durağımız Michigan eyaletiydi. Aslında yolumuzu biraz daha uzatıp en az üç eyalet sınırı daha geçebilirdik, fakat kış şartları nedeniyle daha sağlıklı bir sürüş için orijinal planımızı bozmadık. Fakat, yine de 8 eyalet geçerek #DobloAmerikaya macerasının finaline gelmiş oluyorduk!
Detroit’e, Amerika’nın aslında daha doğrusu dünya otomotivinin başkentine ulaştığımızda Amerika Kıtası üzerinde tam 3.000 km geçtiğimizi ve 45 saattir direksiyonda olduğumuzu araç bilgisayarından okuyorduk.
#DobloAmerikaya sürüşümüz, böylece tam 7.000 km ve 105 saat olarak tamamlanıyordu.
Auburn Hills’teki FCA, yani Fiat Chrysler Automobiles Kuzey Amerika merkezine ulaştığımızda, Michigan eyaletini ikinci kar fırtınası vuruyordu. Yollarda birçok 4x4 araç bile zorla ilerlerken, şaka gibi fakat gerçekten bizim Amerikan Doblo, üstündeki tüm çekiş kontrol sistemleriyle savrulmadan, patinaj yapmadan, güvenle ilerleyebiliyordu.
Varış noktamız, FCA US LLC ismini alan Auburn Hills’teki dev Chrysler binası, bir otomotiv üretim ve teknoloji merkezi olarak, 2 kilometrekarelik alan üzerinde 490 bin metrekarelik aynı çatı altında dünyanın en büyük kompleksi olarak listeleniyor.
Bursalı Doblo’nun bu merkeze ulaşması, “tereciye tere satmak”la eş anlamlıydı. Yani dünyanın en büyük otomotivcisinden birine bir “Türk Malı” geliyordu.
Son dönem satışlarını yüzde 11.4 artırarak, Fiat Grubu’yla gerçekleşen “evlilik” sonrası artık kriz günlerini komple geride bırakan Chrysler’in ve diğer grup markaları Jeep, Dodge, SRT ve Mopar’ın arasında en çok RAM markası gelir getiren yüksek karlılık yapan birim olarak dikkat çekiyor.
#DobloAmerikaya macerasının finalinde bizi coşkuyla karşılayan RAM markası yöneticilerinin ilk soruları, “Araçta sorun oldu mu?” oldu. Cevabımız ise, “Sanıyoruz, fabrika verilerinin altında yakıt tüketimi gerçekleştirdik” idi.
RAM Truck markası Başkanı ve CEO’su Bob Hegbloom, RAM Truck markası Direktörü Becky Blanchard, RAM Commercial’ın başındaki David Sowers ve RAM Van’larının Baş Mühendisi Pete Milosavlevski ile sohbetimizde konumuz, Doblo’nun ABD ve Kanada pazarları için nasıl uyarlanmış olduğuydu. RAM markasının artık Ticari Araçlar birimi olduğu anlatılırken, pazardaki en büyük ihtiyacın, yani küçük işletmelerin ve profesyonellerin kullanacağı, ekonomik ve yeteri kadar büyüklüğü olan bir aracın eksikliğinin ortadan kaldırıldığı vurgulanıyordu.
Fiat Doblo’nun bugüne kadar milyonlarca adet üretilmiş olmasının, aracın nasıl başarılı bir fikir olduğunu kanıtladığı tekrarlanırken, bu tecrübeyi RAM logosuyla kullanmanın kendileri için çok büyük bir şans olduğu da belirtildi.
Kullandığımız Amerika Pazarı için hazırlanmış “Türk Malı” Doblo, RAM ProMaster City Tradesman Cargo ve SLT Wagon olarak iki farklı gövde tipiyle 60 yıl öncesinin Dodge Route Van ve Town Wagon modellerinden esinlenerek, RAM Commercial yani RAM Ticari Araçlar’ın talebiyle Kuzey Amerika pazarları olan ABD ve Kanada’nın istediği donanım ve regülasyonlara göre Tofaş’a ürettiriliyor.
Baltimore’da başlayan yolcuğumuzun ikinci etabında kullandığımız RAM ProMaster City ST Wagon, 2.4 litrelik 4 silindirli benzinli MultiAir motorlu ve 9 ileri otomatik şanzımanlı bir Doblo versiyonuydu.
Öncelikle belirtelim; ProMaster City beygir gücü tüm kataloglarda 178 HP olarak yazıyor. Fakat bu SAE değeri. Yani bizim kullandığımız DIN HP hesabına göre aracımız 137 kW, yani tam 186.3 beygir gücündeydi. Maksimum torku ise 174 lb.-ft yani bizim hesaplarımızla 236 Nm’ydi! Üstten tek eksantrikli SOHC silindir başına 4 supaplı sequential multiport elektronik enjeksiyonlu bu 2.360 cc’lik modern TigerShark motor ve 9 ileri şanzımanının diğer tüm Jeep modellerinde kullanıldığını da yeniden hatırlatalım. 10:1 sıkıştırma oranıyla ortalama 24 mpg, yani “1 galon benzinle 24 mil gider” tüketim verisine sahip olan ProMaster City’yi biz 29 mpg sarfiyat ortalamasına çıkarmayı da başardık. Üstelik maksimum 70 mph hız sınırlamalarında toleransla birlikte 75 mph yani 121 km/h ile giderken. Daha da açıkçası Amerikan Doblo’muzu büyük benzinli motoruna rağmen yüksek tempoda bile 8.1 lt/100 km ortalamayla yürütmeyi başardık. Diğer yanda Amerikan Doblo’nun bizdeki Maxi boyutlarında yani dingil mesafesi, orada kısa kasa şu an bulunmadığı için 310 cm olduğunu da hatırlatalım.
Bursa’da üretilen Doblo”lar Baltimore’a “van” olarak geliyorlar ve oradaki Chrysler Group Transformation Center’da “cargo van” olarak “upfit” ediliyorlar. ABD ithalat yasalarına göre, o pazara ticari araç ithal etmek mümkün olmadığı için, bizim Doblo’lar oraya binek halleriyle gidiyorlar ve orada ticari şekle modifiye ediliyorlar…
Sınıfının en yüksek yükleme kapasitesinin 4.000 desimetreküp ile ProMaster City’e ait olduğunu belirten RAM Ticari Araçlar Şefi David Sowers, 800 kg’lık yük kapasitesinin ve 1.3 tonluk çeki kapasitesinin rakiplerde olmadığının altını çiziyordu.
Defalarca Bursa’ya Tofaş Ar-Ge merkezine de gelmiş olan ve “Türk Malı” Doblo’muzun ProMaster City olarak uyarlanmasındaki projeyi yönetmiş olan baş mühendis Pete Milosavlevski’nin “Doblo alt yapısının yüksek potansiyeli, RAM’e geçişte işimizi çok kolaylaştırdı. Özellikle çok daha büyük ve ağır yeni motor ve yeni şanzıman uygulanırken, ön alt yapının modifikasyonunu kısa sürede tamamladık. Doblo konsepti, sanki ilk baştan tüm dünya için hazırlanmış!” sözleri ise, maceramızda nasıl sorun yaşamadan binlerce kilometreyi geçtiğimizin sanki başka bir açıklamasıydı. Milosavlevski, “Yüklü haliyle bile 100 mph yani 161 km/h hıza çıkabilen, yol tutuş kalitesini hiç bozmayan, her türlü meslek grubu için pratik bir taşıyıcı olan, aşırı sağlam bir kompakt van!” diye bizim Doblo’nun Amerikan şeklini özetliyor.
RAM Truck markası Başkanı ve CEO’su Bob Hegbloom ise, şu an için yılda 25 bin Tofaş üretiminin getirilmeye başlandığını, ancak RAM’in 2.200 bayisinden gelen taleplerin çok daha yüksek hedefler oluşturmaya başladığını ve bu ithalat rakamının çok yakında yukarılara doğru revize edileceğini söylüyordu. ABD pazarının en prestijli ticari araçlarını ürettiklerini anlatırken de, tüm dünyada kalitesini kanıtlamış olan Doblo’nun RAM logosuyla yepyeni bir başarı karnesi oluşturacağını duyuruyordu. Hegbloom, “Doblo’nun Avrupa’daki pazar liderliğini, Kuzey Amerika’da ProMaster City olarak devam ettireceğiz! Rakiplerinin bu güçlü ürünün performans/fiyat seviyesi karşısında duramayacakları ortada!” sözleri de, bizim Doblo’ya ne kadar güvendiklerini tarif ediyordu!
Bursa’da Tofaş’ta başlayan ve Auburn Hills FCA Amerika Merkezi’nde sona eren #DobloAmerikaya dayanıklılık sürüşümüz, gerçekten çok güzel tamamlandı. Sert kış fırtınaların içinden geçtiğimiz binlerce kilometre boyunca hiç hata vermeyen Doblo ve ProMaster City, tüm güvenlik ve konfor özellikleriyle bizim de sürüş hatası yapmamızı engelledi!
Keyifle, üstelik yorulmadan bu uzun yolculuğu tamamladık!
Sanıyoruz, yeni Doblo ve “Yeni Kıta”daki macerası, artık gerçek kullanıcıları tarafından da güzellikler içinde devam ettirilecek!
Doblo’muza, başarılarının devamını diliyoruz!
doblonun nekadar bşarılı olduğunu birkez daha gördük sürüş dnamikleri olarak sınıfıfnın en iyisi👍👍👍👍👍👍
